Avrupa’nın çeşitli noktalarından tarifeli uçuşlarımızı gerçekleştirerek Adana Havalimanı’na varıyor ve orada bizleri bekleyen tur görevlimizle buluşuyoruz. Ardından özel otobüsümüzle gezimize başlıyoruz. Adana`da Sabancı Merkez Camii`ne geziyoruz. 1998 yılında ibadete açılan, Balkanların ve Orta Doğu’nun en büyük camisi olarak kabul edilen bu muhteşem yapıyı ziyaret ettikten sonra Seyhan Nehri`nin kıyısından yapacağımız kısa bir yürüyüşle ülkemizin en büyük şehirlerinden biri olan Adana`nın simgesi olan tarihi Taş Köprü`ye geçiyoruz. Vereceğimiz serbest zamanda dilediğinizce fotoğraf çekebilir Adana’nın yöresel lezzetlerini tadabilir ve alışveriş yapabilirsiniz. Daha sonrasında otelimize geçiyoruz. Odalama ve kayıt işlemlerinin ardından geceleme otelimizde.

Konaklama: Adana

Sabah kahvaltimizin ardindan Hatay’a dogru hareket ediyoruz,varisimiz sonrasi, Gezimize dinlerin ve dillerin kardeş gibi koyun koyuna yaşadığı, hoşgörünün ve farklı kimliklere saygının başkenti, Roma döneminde olimpiyatlar şehri diye bütün dünyada nam salmış Hatay ili merkezi Antakya’ya Belen Geçidi üzerinden ulaşıyoruz. Antakya’da yapılan panoramik şehir turu sonrasında öğle yemeğimizi, Antakya mutfağının birbirinden değişik ve lezzetli mezelerinin tatlandırdığı bir menüyle alıyoruz. Künefenin bu şehre ait olduğunu da şimdiden hatırlatalım. Dünyanın ikinci büyük Mozaik Müzesi olan Hatay Müzesini geziyoruz. Müze gezimiz sonrasında dünyanın ilk mağara kilisesi St. Pierre Kilisesini ziyaret ediyoruz. Anadolu’da yapılan ilk camii olan ve içerinde Hz İsa’nın havarilerinden Yahya, Yunus, Şem’un-ı Sefa ve Yasin suresinde adı geçen Habib-i Neccar’ın da kabrinin bulunduğu Habib Neccar Camii’ni ziyaret ediyoruz. Camii ziyaretimizin ardından Eski Antakya Evlerini göreceğimiz sokaklarda yürümeye başlıyoruz. Katolik, Ortodoks Kiliselerini ziyaret edip (ziyarete açık olduğu takdirde kiliseleri görebiliriz.) sonrasında Antakya’nın modern halini bize unutturacak olan Uzun Çarşı’ya giriyoruz. Gezimizden sonra Gaziantep’e doğru yola çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde Birecik Barajı inşaatı sonrasında bir kısmı sular altında kalan Halfeti kasabasına uğruyoruz. Burada yapacağımız Fırat nehri üzeri’nde yaklaşık 1,5 saatlik tekne turumuzda “Rum kale”, mağara evleri ve “Savaşan köyü” görüyoruz. Bir çok dizi ve reklam filmine sahne olan Savaşan Köy’de fotoğraf ve çay molası veriyoruz. Ardından geri dönüşümüz teknemiz ile başladığımız nokta olan Halfeti.

Daha sonra Nizip ilçesi üzerinden doğunun Paris’i olarak adlandırılan Gazi şehir Antep’e varıyoruz. Gaziantep gezimizde; tam olarak yapılış tarihi ve uygarlığı bilinmeyen, bir çok yer altı tüneline sahip, günümüze kadar ayakta kalan Gaziantep kalesi. Sonrasında Antep’in meşhur Bakırcılar çarşısı ve tarihi bu hareketli şehri keşfetmeniz yöresel lezzetleri tadıp alışveriş yapabilmeniz için serbest zaman. Ardından geceleme için otelimize geçiyoruz.

*Gaziantep’den alışveriş için tavsiye edilen yöresel ürünler; çeşitli baharatlar, antep fıstığı, kuru patlıcan ve bamya,zahter, lokum, çay, baklava, bakır işlemeli ürünler..

Konaklama: Gaziantep

Otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltımız sonrası Şanlıurfa’ya doğru yola çıkıyoruz. Tarihi İpek Yolu – Viranşehi üzerinden Peygamberler Şehri olan, çiğ köfte, acı biber, Balıklı Göl, Harran ovası denildiğinde aklımıza gelen şehir Şanlıurfa’ya varmadan önce, Şanlıurfa’nın en popüler ilçesi olan Harran ile gezimize başlıyoruz. Burada ilk olarak Harran Şehri’nin ortasında 22 metre yükseklikte var olan Harran Höyüğü, Türkiye’de İslamiyet döneminde kurulmuş en eskicami olma özelliğini taşıyan Harran Ulu Camii, avlusunda yer alan Anadolu’da kurulan İlk İslam Medresesi (Harran Üniversitesi), tarihi surlar ve Harran’ın meşhur konik kubbeli mimarisine sahip evlerinden birini ziyaret ediyoruz. Harran’dan ayrılarak Dünya arkeolojisinin göz bebeği, tarihin sıfır noktası olan ve Dünya’da bilenen ilk tapınağı içinde barındıran “Göbekli Tepe Kutsal Alanını” geziyoruz. Gezimiz sonrası Şanlıurfa’ya geçiyoruz. “Halil Rahman Gölü, Balıklı Göl, Ayn-ı Zeliha Gölü, Hz İbrahim Makamından ötürü ismini alan Makam Camii, Rızvaniye Camii, Mevled-i Halil Camii, Hz.İbrahim’in doğduğu mağarayı görüyoruz. Panaromik olarak Urfa kalesi, tarihi çarşılardan olan Sipahiler, Hüseyinciler geziyoruz. Eşkiya filminden’de anımsayabileceğiniz Gümrük Han’da çay molası sonrasında otelimize yerleşiyoruz.

Konaklama: Şanlıurfa

Kahvaltı sonrası rehberimizin anlatımları eşliğinde Mardine doğru yola çıkıyoruz. Mardin’de eski bir ermeni konağı olan “Eski PTT Binasını” görerek, tarihi çarşılarını, sokaklar arasında kemerli geçişleri sağlayan meşhur Abbaraların içerisinde yürüyerek, şu anda restorasyonda olan 11.yy’da yapıldığı tahmin edilen Ermeni bi usta tarafından yapılan minaresi ile meşhur “Ulu Camii” görüyoruz. Buradan Latifiye camii’ni geziyoruz. Daha sonra müsaitlik durumuna göre, Süryani cemaati’nin Dünya’daki en önemli merkezlerinden ve de mimari açıdan eşsiz sayılabilecek “Mor Gabriel” veya “Dayrülzaferan Manastırları’ndan” birisini geziyoruz. Ardından 15.yy Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Kasım tarafından yaptırılan “Kasımıye Medresesi”’ni gezdikten sonra vereceğimiz serbest zaman bitiminde Diyarbakır’a doğru yola çıkıyoruz. Varışımızı takiben gezimize başlıyoruz. Edebiyat dünyamızın önemli isimlerinden “35 yaş” şiiri ile tanınan, Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve şu anda müze olarak hizmet veren evi görüyoruz. Bu ev aynı zamanda Diyarbakır sivil mimarisini’nde en güzel örneklerindendir. Sur içersinde İslam tarihinin en eski camilerinden olan Anadolu’da kurulan ve şu anda restorasyonu devam etmekte olan V.Haremi Şerif olan Diyarbakır Ulu Camii’ni geziyoruz. Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır Surları’nın en eskisi olan Keçi Burcunu görüyoruz. Sur içi gezimiz bittikten sonra, otobüsümüz ile panoramik olarak Diyarbakır şehir turumuz devam ediyor. Dicle nehri üzerindeki tarihi “On Gözlü Köprü “ ardından Hevsel Bahçeleri ve Gazi Köşkü’nü göreceğiz. Turumuz sonrasında otelimize geçerek yerleşiyoruz.

Konaklama: Diyarbakır

*Mardin’den alışveriş için tavsiye edilen yöresel ürünler; meşhur badem şekerleri, sabunlar, kuruyemiş ve dibek kahvesi.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Erzurum’a doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 4 saatlik yolculuğumuzun ardından Erzurum’a varışmızı takiben gerçekleştireceğimiz şehir turumuzda, Yakutiye Medresesi, Üç Kümbetler, Çifte Minareli Medrese ve Ulu Cami ziyaretimizi yapacağız. Bu ziyaretlerimizin ardından Erzurum denince Türk mutfağında çok önemli bir yere sahip olan Cağ Kebap ilk akla gelen lezzetlerimizden oluyor. Öğle yemeği için uygun bir restaurantta mola veriyoruz. Ardından gezimizi meşhur Oltu taşı ve bu taştan yapılma eserleri, özellikle oltu taşı tespihleri görüp alışveriş yapabileceğimiz Taş Han ziyaretimiz ile sonlandırıyoruz. Geceleme Otelimizde.

Konaklama: Erzurum

Sabah kahvaltımızın ardından Trabzon’a doğru yola çıkıyoruz. Trabzon’un Maçka ilçesinde ki koruma altında olan Altındere milli parkına ulaşıyoruz. Coşandere boyunca doğanın görkemli güzelliklerini seyrederek yapacağımız bu yolculuk Sümela Manastırı’nın görünmesiyle taçlanacak. M.Ö. 386 yılında Atina’dan gelen Barnabas ve Sophranios isimli iki rahip tarafından kurulmuş olan Sümela (Meryem Ana) Manastırı’na gidiyoruz. Burada ki etkileyici gezimizi rehberimizin anlatımı ile beraber tamamladıktan sonra otobüsümüze binerek yolumuzu Trabzon şehir turumuza başlamak üzre Komnenos Krallığı döneminde inşa edilen ve Osmanlı döneminde Camiye dönüştürülen Ayasofya Cami`ne doğru çeviriyoruz. Ardından Trabzon Aya Sofyası’nın muhteşem fresklerini rehberimizden dinledikten sonra Mustafa Kemal ATATÜRK`ün Trabzon`a ilk geldiğinde Soğuk Su semtini gezerken görüp beğendiği, kendisine Trabzon Özel İdaresince hediye edilen ve Trabzon’a 3. ve son kez geldiğin de konakladığı Atatürk Köşkü`nü ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizin sonunda Trabzon`un ünlu gümüş kazaziye, hasır ve telkari sanatıyla ilgili bilgiler almak ve bu köklü el sanatını tanımak üzere gümüş atölyesi ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Sonrasında konaklamak üzere otelimize geçiyoruz.

Konaklama: Trabzon

Sabah kahvaltımızın ardından otelimizden ayrılıyoruz. Rehberimizin anlatımlarıyla yolumuzu Çaykara ‘ya doğru çevirerek buradan Uzungöl’e çıkıyoruz. Deniz seviyesinden 1090 m yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini geride bırakmaktadır. Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen Deresi’nin önünü kapatmasıyla oluşmuş göl, “Uzungöl” olarak bilinir ve çevreye aynı ad verilmiştir. Özellikle yakınındaki “Şerah” Köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahşap evler, doğanın güzelliğini tamamlar özelliktedir. Karadeniz’in en meşhur gölü olan Uzungöl çevresinde yapacağımız gezimiz sonrasında el işçiliklerinin bölgedeki en meşhur ilçesi olan Sürmene’ye ulaşıyoruz. Sürmene’de Memiş Ağa Konağına gidiyoruz. Karadeniz yaylaları ve ormanlarında üretilen kestane/çiçek balı, yöresel mıhlamalık peynir, tereyağı, mısır unu gibi ürünleri de alabileceğimiz serbest zamanımızın ardından binlerce yıllık el sanatı kültürünün evrensel boyuta ulaştığı Sürmene bıçaklarının hangi aşamalardan geçtiğini öğreneceğiz ve Sürmene bıçağı alma imkânı bulacağız. Alışveriş molamızın ardından çay toplama makasını alıp çay bahçesinin içine girerek hem çay topluyoruz hem de hatıra fotoğraflarımızı çekiniyoruz Karadeniz denildiğinde akla ilk gelen ürün olan ve istatistiksel olarak ülkemizde en çok tüketilen ürünlerin başında gelen çay bitkisinin sofralarımıza ulaşana kadar hangi aşamalardan geçtiğini öğrenebileceğimiz çay fabrikası ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. İkram edilen çaylar eşliğinde yapılacak sunumda çay hakkında bilmediğimiz birçok şeyi yerinde öğrenme fırsatı bularak ulusal marketlerde bulunması çok zor olan Mayıs Çayını alabilme imkânımız oluyor. Çay fabrikası gezimiz sonrasında otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Konaklama: Rize

Sabah otelimizde kahvaltımızı aldıktan sonra otobüsümüzle Rize Şehir Merkezinde turumuzu panoramik olarak yapıyoruz. Ardından tarihin eski çağlarından beri Rize’de hanımların elleriyle dokuduğu, günümüzde ise modern üretime sahip Rize Bezi Atölyesi’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında Rize şehir merkezinde serbest zaman veriyoruz. Rize gezilerimizi tamamladıktan sonra Çamlıhemşin’e geçiyoruz. Burada bizleri bekleyen minibüslere binerek Çat vadisine giriş yapıyoruz. Şenyuva (Çinçiva) Taş Köprüde fotoğraf molası veriyoruz. Çinçiva Köyünün harika manzarasında fotoğraflarımızı çekerken rehberlerimiz Karadeniz Dağ mimarisi ile ilgili bilgileriyle yaşam şartlarını daha iyi hissedebilmenizi sağlayacaktır. Fotoğraf molamızın ardından Zil Kale’ye ulaşıyoruz. Ticaret güvenliği açısından çok önemli bir konumda bulunan deniz seviyesinden 750, çat deresinden ise 100 mt yukarıya kurulmuş bu Kartal Yuvası’nı andıran kaleyi gezip Kaçkarların eşsiz güzelliği ve bol oksijeni içerisinde büyülü bir dünyayı yaşamak için Palovit Şelalesine geçeceğiz. Bu unutulmaz anların ardından programımızı tamamlayarak otobüslerimize geri dönüyoruz. Çamlıhemşin’den hareketle Hala Köyünden adını alan Hala Deresi boyunca ilerleyerek Ayder Yaylasına ulaşıyoruz. Yaylaların sultanı olarak adlandırılan ve kaplıcalarıyla ünlü Ayder Yaylasını gezip bol bol fotoğraf çekebileceğimiz, bölge insanıyla doğrudan diyalog kurabileceğimiz serbest zamanımızın ardından programımızı sonlandırıyoruz.

Konaklama: Rize

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Trabzon Havalimanı’na doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1 saatlik yolculuğumuzun ardından Trabzon Havalimanı’na varışımız. Bilet, bagaj ve pasaport işlemlerini takiben uçağımıza geçiyoruz.

We ended our Turquise Reisen tour with more joy than we thought at the beginning. Hopefully we see each other again. Keep discovering the world with us!

Not: Program içeriği aynı kalmak koşulu ile rota ve günlerin sıralaması değişiklik gösterebilir.